Ana içeriğe atla

Kayıtlar

KİMSE KİMSENİN ÇOCUĞUNA DOKUNAMAZ!

Kimse kimsenin çocuğuna sevmek için bile dokunamaz. Bugün bir yakınımın çoçuğuyla yaşadığı olayı duyduğumda ben olsaydım durum değişmezdi, aynı tepkiyi verirdim dedim. Hoooopp orda durun bakalım çocuk olmak, korumasız olmaktır öyle canınızın istediği gibi davranamazsınız. Durumu yaşayan arkadaş bir giyim mağazasına giriyor kızıyla. Mağazayı gezerken elbiselere tabiki her müşteri gibi dokunuyorlar. Karpuz kavun değil ki bu koklayasın, dokunacaksın tabiki. Altın alırken bile takıyorsun hani. Çocukta dokunuyor kıyafetlere bakmak için. Anne yanında yokken mağaza sorumlusu hanım çocuğun yanına geliyor. Çekil elleme diyerek çocuğu belinden itekliyor. Bu olayı görmeyen annesinin yanına giden çocuk şaşkın bir ifadeyle anne beni ittirdi teyze diyor. Anne olayı net olarak dinledikten sonra kızının dışarıda beklemesini istiyor. Hanımın yanına giderek kızını neden ittirdiğini soruyor. Sorumlu hanımefendi kabul etmiyor durumu. Anne kamera kayıtlarını görmek istiyor. Hanım kamera kayıtlarına ulaşa
En son yayınlar

ONLAR TABLET COCUKLARI

Daha dün gibi televizyonun evimize girişini hatırlarım. En çokta "Yediden yetmişe - Barış Manço" izlerdim. Çok fazla çizgi film kanalı yoktu. Özel tv kanallarının hayatıma girmesi çokta uzun sürdü sayılmaz. Okul dan eve çizgi film izlemek için koşarak gelirdim. Bilmezdim ki o kutunun aslında bizim evin bir ferdi olduğunu.😊 Zaman su gibi akıyordu şimdiki gibi. İlk dijital oyuncak tetristi benim için. Şimdi 3 yaşında bir çocuğun eline versen bir kaç dakika sonra şakamı bu der fırlatır atar. Benim çocukluğumda tetriste level atlamak büyük başarıydı. Bazen kızımla oyuncakçıya girdiğimde hala gözüm tetris arar. Demek ki zamanın alışkanlığı unutulmuyor. 😁 Bilgisayar ile orta okulda tanıştım. Ama evimize henüz girmemişti bile. Klavye kullanabilmek çok büyük başarıydı bizim için. Bilgisayarı kullanırken bozulacak korkusu ile fazla karıştırmamak için dikkat ederdim. Cep telefonunun hayatıma girmesi ise lisede oldu. O zamanlar bir tanıdığımız vasıtasıyla okuduğum 80 ler öğrenci yı

ERKEKLER 2'YE AYRILIR

😊 Evet hanımlar erkekler 2'ye ayrılırlar. Birincisi; Türk erkekleri ikincisi; diğer erkekler. Bu genellemeyi yaparken istisnai durumları göze alıyorum tabiki. Yarası olanlar buraya. Gel gelelim hangi özellikleriyle diğerlerinden ayrılırlar. Tatile gitmek için hazırladığın valizini taşıyan bi es bulduysan çok şanslısın 😀 çünkü erkekler için önemli bir vazifedir bu. HER ne mekan olursa olsun çocuğa yemek yedirme vazifesi anneye düşer. Evet bir restorandayiz.Yemek gelmiş baba yutmuş ve çayını yudumlumaya baslamistir çoktaaan. Sen ise bebişini doyurma görevini tamamlamamissindir. İşaret dili yetersiz gelmiştir karşında oturan babasına. Artık içinde bulunduğun durumu çaktırmadan sese dökersin hadi yavrum 2 lokma kaldı yee bebeğim. ..😕 Baba hala çay keyfindedir. Artık bebegin yemek vakti biter ve sıra tabiki kendi karnını doyurmaya gelmiştir. Fakat oda ne bebis huysuzlanmayami basladi ne? Kucaklara sığmaz mekan turlamasi yapmak ister. Artık babaya çaktırma vakti net o

ÇOCUK PARKI GÜNLÜĞÜM

ÇOCUK PARKI GUNLUGUM        3 Yaşın da minik kızımla hergün parka gitmemiz şart.  O küçücük bedeni evin havasız ortamına terk edemem. Uzmanların da üzerine basarak dediği gibi en az 10 dakika "KAR, KIŞ" demeden park mutluluğu olmazsa olmazlarimizdan.😄        Gel gelelim çocuk parklarında ki düzensizlikleri görmezden gelemezdim.Bu yazım da park gözlemlerini paylaşmak istedim.        Kızım doğmadan önce gördüğüm parklara son 3 yıldır bir başka gözle bakar oldum. Buna ANNE GÖZÜ İLE dünyaya bakmak denilebilir.😊          Ahhhh efem sizce salıncağın hemen bitişiğinde kaydırağın olması ne kadar güvenli. Kaydirağa gitmek icin mayin tarlasindan mi gececek bu cocuklar .Parklar da çocukların yaş gurubuna göre bir ayrım yok ki. 4 yaşında ki çocuğunu sallayan bir annenin hemen önünden geçen, yeni yürümeye başlayan bir bebeğe nasıl dur denebilir. Anne beni çok hızlı sallaaaaa diyen bir korkusuz ve dünyayı paytak paytak keşfetmeye çalışan minik adımlar. İşte tamda bunun için ç